İsfahan'ın turkuaz kubbelerinden Şiraz'ın gül bahçelerine, komşunun bilinmeyen güzellikleri.
İsfahan'a adım attığınızda, gözleriniz mavi ve turkuaz çinilerin dansına şahit olacak. Nakş-ı Cihan Meydanı, dünyanın en büyük meydanlarından biri ve etrafı şaheserlerle dolu. İmam Camii'nin akustiğinde yankılanan sesi dinlerken veya o zarif köprülerin (Si-o-se Pol) altında akşam yürüyüşü yaparken zamanın durduğunu hissedeceksiniz. Burası sadece taş ve tuğla değil, ilmek ilmek işlenmiş bir sanat eseri.
Şiraz, güllerin ve şairlerin şehridir. Sadi ve Hafız'ın türbelerini ziyaret ederken, İranlıların şiire olan tutkusunu göreceksiniz; elinde kitapla dua eder gibi şiir okuyan insanlara rastlarsanız şaşırmayın. Ayrıca antik Persepolis kenti, tarihin ne kadar köklü olduğunu yüzünüze çarpacak. Yemek konusuna gelince; helal yemek arama derdiniz zaten yok, o leziz İran kebapları ve safranlı pilavları damaklarınızı şenlendirecek.
"Televizyonda gördüğünüz haberleri bir kenara bırakın. Sizi; sanata, şiire ve misafirperverliğe aşık bir İran'la tanıştırmak istiyoruz."
İran turundan döndüğünüzde, hafızanızda sadece muhteşem camiler veya saraylar kalmayacak; aynı zamanda İran halkının o sıcak, samimi gülümsemesi de kalacak. 'İsfahan dünyanın yarısıdır' derler, gidince hak vereceksiniz. Hafız'ın kabrinde şiir dinlemek, Nakş-ı Cihan Meydanı'nda çay içmek ve Persepolis'te tarihin ihtişamına şahit olmak... Bu tur, ruhunuza iyi gelecek bir kültür terapisi gibi. HalalWorld güvencesiyle, komşunun kapısını çalmaya ne dersiniz?
